23 Aralık 2015

Geribildirim geride kaldı..

İş hayatında, ofiste dilden dile dolanan kelime: geribildirim. Türk insanının hala anlamlandırmakta zorlandığı bir kelime.
İK'da çalışırken katıldığım assessment centerlarda, verdiğim geribildirim seanslarında da deneyimledim: bizim insanımızın büyük bir kesimi geribildirim nedir bilmiyor. "ben kimsenin arkasından konuşmam" şeklinde yorum yapan bile olmuştu.

Tam geribildirim nedir, nasıl verilir, nasıl istenir, alınır diye bir şeyler öğrenmişken onun da trendi geçti, gitti. Artık geribildirim değil, ileribildirim hayatımıza giriyor. İngilizcesi "feedforward". Geçtiğimiz yıl bir yöneticime bunu anlatmaya çalışmıştım, geribildirimden farkı olmadığını söylemişti:)
Geribildirim, adı üzerinde "geri" yani geçmiş ile ilgili iken, ileribildirim "ileriye, geleceğe" yönelik. Geribildirim ile geçmişteki davranışları değerlendirirken, ileribildirimde gelecekte gerçekleştirilmesi muhtemel / beklenen davranışa / çıktıya odaklanılır. X davranışı için ne yaparsam etkili olur, neyi değiştirmeliyim, kim bana destek olabilir, hangi kaynaklardan yararlanmalıyım sorularını sordurur. Geçmişe dair bir değerlendirme, ölçümleme yoktur.
Yöneticilerin ileribildirim sayesinde ekiplerini yönlendirme şekli değişebilir, daha etkili yönlendirme yapabilirler. Geçmişe odaklanarak, "sen bunu yaptın, sonucunda bu oldu, bundan rahatsız oldum, bir dahaki sefere bunu yapabilir" yerine; "senden beklentim şu şekilde davranıyor olman / şunu gerçekleştirebiliyor olman, sana bu konuda yardımcı olacağım" tercih edilebilir. Bu sayede hem hedef netleştirilir, çalışan istenilen davranışa daha net bir şekilde yönlendirilir, hem de geçmişe yönelik hata / suçlanma eğilimi minimize edilebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tükenmiş Olabilirsiniz!

Tükenmişlik Sendromu   (Burnout Syndrome) Hepimizin hayatına Meryem Uzerli’nin ‘’Tükendim, bıktım, yapamıyorum..’’ feryadıyla giren bi...